Hipnoz Hakkında Bilinmeyen İlginç Gerçekler

01.12.2024
Hipnoz Hakkında Bilinmeyen İlginç Gerçekler

Hipnoz Hakkında lginç Bilgiler, Herkes bazı akıllara kazınmış kelimelerle hipnozun ne olduğunu biliyor. Fakat Hollywood filmleri ve sihirbaz numaraları bir yana, hipnotizma aslında bugüne kadar pek çok psikiyatri profesyoneli tarafından da güvenilir bir terapi formu olarak incelendi ve standart psikiyatriye eklendi.

Hipnoz, sanılanın aksine bir ilüzyon tekniği değil. İnsanlara yardım etme şansı olsa da, zaman zaman tehlikeli de olabiliyor çünkü bir nevi zihin kontrolü sağlıyor.

Bir Bilim Dalı Hipnoz

Peki hipnoz sihirbazların yaptığı numaralar değilse, aslında ne işe yarıyor? Hipnotizma, bir tür meditasyon tekniği. Derin nefes egzersizleriyle kişiye inanılmaz bir rahatlama ve etki altına girme sağlıyor. Elbette bu da sıradan kişiler ya da sihirbazlar tarafından değil, güvenilir, lisanslı profesyoneller tarafından gerçekleştiriliyor. Tabii aynı zamanda hipnoz edilecek kişi de kendini açmalı ve terapistin önerilerini kabul etmeli.

Kişi hipnoz aşamasına girerken, daha çok odaklanır ve konsantrasyon artar. Trans durumuna geçtiğinde ise hipnoz yapan kişinin sesinden başka şey duymaz. Kalabalık bir caddede, tüm arkaplan sesinin kaybolduğunu ve sadece arkadaşınızı duyduğunu düşünün.

Hipnozun Tarihi

Eski vahşi batı filmlerini ya da korku filmlerinizi izlediyseniz, ameliyat öncesi anestezi amaçlı alkol kullanıldığını görmüşsünüzdür. Birkaç yüzyıl önce bugünün tıp imkanları yoktu ve kişi alkolle rahatlatılıyordu. Fakat 1800’lerde hipnozun da bir anestezi yöntemi olarak kullanıldığını biliyor muydunuz? Hastaların ani şoka girmemesi ve acıyı önlemesi için hipnoz kullanılırdı ve işe de yarardı.

İskoç cerrah James Esdaile, Hindistan’da 3000 kadar ameliyatı hipnozla yapmıştı. Ondan önce ameliyatta ölüm oranları yüzde 50’yken, Dr. Esdaile’in hipnoz yöntemiyle hastaların sadece yüzde 5’i ameliyatta hayatını kaybetmişti.

Hipnoz Edilebilir misiniz?

Hipnozla ilgili en büyük sorun tahmin edilemez olması. Bazı insanları hipnoz etmek mümkünken, diğerleri edilemeyebilir. Hipnoz ve etki alanları, hâlâ psikiyatri profesyonelleriyle nörologlar için büyük bir gizem. İşe yaradığını kabul etseler de, sebebini anlayamıyorlar. 2012’de yayınlanan bir araştırma ise niye bazı insanların hipnoz edilemediğini açıkladı.

Bu araştırmaya göre, bir insanı hipnoza yatkınlaştıran şey diğer insanlara göre beyin fonksiyonları ve bağlantısı arasındaki farklılıklar oluyor. Daha kolay hipnoz edilen insanların sol prefrontal korteksleriyle beynin işlem yapan parçaları arasında güçlü bir bağlantı var.Dr. Clifford N Lazarus ise aynı zamanda kişinin düşüncelerinin de etkili olduğunu söylüyor. Bir insan hipnoz olmak istiyorsa beynini açmalı ve kendisini bırakmalı.

Herkesin Sınırları Var

Bir insanı hipnotize etmek, onlara her şeyi yaptırabileceğiniz anlamına gelmiyor. Onlara sadece kendi başlarına hayatlarında değiştirebilecekleri şeyleri önerebilir, tavsiyelerde bulunabilirsiniz. Örneğin, daha önce hiç uçak kullanmamış bir insana savaş pilotluğu yaptıramazsınız. Hipnotize edilmiş hastalar kukla değildir, hâlâ farkındalığa sahiptir. Yani Hollywood filmlerinin gösterdiğinin aksine, hipnoz sanıldığı gibi bir şey değil.

Fakat hipnotizmayla hastanın gerçek hayatını önemli ölçüde değiştirmesini sağlayabilirsiniz. Örneğin sigarayı veya başka kötü alışkanlıklarını bırakmasında yardımcı olabilir.

Sahte Hatıralar

Hipnotizma, zihin kontrolüyle aynı şey değil çünkü yapabilecekleri şeyler sınırlı. Buna rağmen, aynı zamanda oldukça ilginç etkileri de olabilir. Bunlardan en önemlisi sahte hatıralardır. Hipnotizma, hiç gerçekleşmemiş olayları hatırlamanıza sebep olabilir.

Bu olay için psikoloji profesörü Dr. Joseph Green, 48 öğrenci üzerinde deney yaptı. Bunların 32 tanesine hipnoz sonrası sahte hatıralar oluşabileceği yönünde uyarı yapıldı, diğerlerine ise bir şey söylenmedi. Hipnoz esnasında her öğrenciye önceki gece neler yaşadıkları ve saat 4’te yüksek bir ses duyup duymadıkları soruldu. Uyarılan öğrencilerin yüzde 28’i ses duyduklarını söylerken, uyarılmayanların ise yüzde 44’ü gece ses duyduğunu dile getirdi.

Aslında böyle bir şey yaşanmamıştı fakat deneklerin önemli bir kısmı gece ses duyduğunu iddia etti. Görüldüğü gibi, kişileri hipnoz öncesi sahte hatıralara karşı uyayrmak fark yaratabiliyor fakat yine de risk devam ediyor.

Beyin-Vücut Bağlantısı

Nörologlar ve psikiyatristler, hipnotizmanın artı ve eksilerini hâlâ çözmeye çalışıyorlar. Hipnotizma bir nevi uyuşma ağrıları yarattığından, mutlaka beyin ve vücut arasında bir bağlantı kurulduğu ortada. Bunu test etmek için de bilim adamları hipnotize edilmiş kişilerle bir dizi deneyler gerçekleştirdi.

90’lı yılların sonunda Pierre Rainville Montreal Üniversitesi’nin yaptığı bir deney neredeyse ‘işkence’ olarak kabul edilebilir. Deneklerden ellerini 116 derece suya koymaları istendi. Bazı deneklere suyun çok sıcak olduğu ve acı verebileceği söylenirken, diğerlerine ise ufak bir acı hissedecekleri söylendi. Denekler ellerini suya koyduğunda beyinleri taranmaya başlandı. Suyun fazla sıcak olmayacağı söylenen kişilerin beyninde, acının hissedildiği bölgede daha az hareketlilik görüldü. Yani hissettikleri acı, aslında onlara telkin edilen kadar oldu.

Hipnozun Tehlikeleri

Tıpkı kimi insanların hipnoz olmadığı gibi, kimisinin de hipnoz tedavisi altına girmemesi gerekiyor. Hipnotizma bir nevi mental oyunlar bütünü olduğu için, akli ya da psikiyatrik sorunları olanlar hipnoz edilmemeli. Cleveland Kliniği’ne göre, hipnoterapi halüsinasyonlar gören kişilerde ya da alkol – uyuşturucu sorunu olanlarda uygulanmamalı. Bipolar bozukluk ya da şizofreni olan kişilerin daha standart tedaviler alması gerekiyor.

Hipno-Doğum

Hipnoz kişinin acı – ağrı durumunu da etkilediği için, insanların doğumları da hipnozla yapmasına şaşırmamak gerek. Kadınlar doğumu daha hafif atlatmak için suda doğumlara başvururken, artık hipnoz yöntemiyle doğum da yaygınlaşıyor. Doğum hipnotize edilerek gerçekleştirince daha kolaylaşıyor ve pozitif düşünceler beyne aktarılıyor. Aynı zamanda acı da azalıyor.

İrade

Her zaman kendinizi başka birinin eline bırakmak zorunda da değilsiniz. Derin nefeslerle ve görselleştirme egzersizleriyle insanlar kendisini de hipnotize edebiliyor. Bu şekilde de anksiyeteyle, ağrılar ve bağımlılıklarla mücadele ediyorlar.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.