Depremleri Öngörebilir miyiz?

04.11.2024
Depremleri Öngörebilir miyiz?

Şüphesiz depremler yüzyıllar boyunca çok fazla can kaybına sebep olan doğal felaketlerden sadece bir tanesidir. Günümüzde biz oluşabilecek kasırgalar seller ve fırtınalar gibi büyük yıkımlara sebebiyet veren bazı felaketlerin ne kadar şiddetli olacağını dahi tahmin ederken acaba depremlerin de ne zaman olacağını önceden öngörebilir miyiz?

Şüphesiz Anadolu’ya ilk insanlar ayak bastığından beri sayısız yıkıcı depremler olmuştur genç oluşumlu bir yapıya sahip olduğu için ülkemizde sürekli depremler olmakta kayıplar verilmektedir. Osmanlı döneminde ilk büyük deprem 10 Eylül 1509 yılında yaşanmış İstanbul ve civarında 130.000 kişi bu depremde hayatını kaybetmiştir. Dünya da kayıtlara geçirilen en büyük deprem ise 1960 yılında Şili’de 9,5 şiddetinde yaşandı. Tek bir deprem yarattığı yıkım milyonlarca dolarlık yeniden inşa masrafına ve binlerce insanın vefat etmesine sebebiyet verebilmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) bilim adamları ve uzman jeologlarla birlikte kendi web siteleri üzerinden deprem tahminlerini paylaşmaya başladılar ancak başladıkları günden beri ne USGS nede başka uzmanlar büyük çaplı depremlerin nerede gerçekleşeceğini öngöremediler ama neden? Sanırım bunun cevabını verebilmek için önce depremin ne olduğunu ve nasıl oluştuğunu anlamamız lazım.

Deprem Nedir ?

Depremlerin nasıl oluştuğunu anlamak için Plaka Tektoniği Teorisini bilmek gerekir. Herkesin bildiği gibi yeryüzünün altında lavlar vardır ve bu lavlar kaynayan bir su gibi sürekli hareket halindedir. Yeryüzünde meydana gelen depremler kıta hareketleri veya volkan patlaması gibi olaylar bu hareketlerin sonucunda oluşmaktadırlar. Plaka Tektoniği Teorisi 1950 den beri kabul görmekle birlikte yeryüzünde 9 ana fay kırığı olduğunu kabul etmektedir. Bu 9 ana fay kırığı levhaları birbirinden ayırmaktadır ve bu levhaların hareketi sonucunda dünya yüzeyinde depremler meydana gelmektedir. Bazen bu levhalar birbirleri ile çarpışarak birinin diğerini hareket ettirmesine sebep olur. Bu etkileşim sonucunda fay hatlarında çok fazla enerji birikmesi meydana gelir. Plakaların birbirlerine uyguladıkları sürtünme kuvveti sonucunda ortaya çıkan enerjiyi taşınamayacak hale geldiğinde bu enerji yeryüzüne büyük dalgalar halinde yayılmaya başlar. Bu dalgalar yeryüzünde hareket ettikçe zemin sallanmaya başlar ve deprem meydana gelir.

Neden Depremleri Öngöremiyoruz?

Peki diğer felaketler gibi depreme neyin sebebiyet verdiğini anlamamıza rağmen neden hala depremlerin ne zaman olacağını önceden bilemiyoruz?

Etkili bir deprem öngörüsünde bulunabilmemiz için öncelikle tarihini, saatini, yerini ve şiddetini tam olarak tahmin edebilmemiz gerekmektedir. Bu dört faktörün tam olarak tahmin edilebilmesi için gereken erken uyarı işaretlerini anlayabilmek için bilim adamlarının önceden meydana gelen depremlerden ipuçları çıkarmaları veya plaka hareketlerinin nasıl gerçekleşebileceği gibi sorunları çözebilmek için çok karmaşık matematiksel problemleri çözmesi gerekmektedir. Bazı bilim insanları önceden meydana gelen depremleri inceleyerek ipuçları aramaktadırlar. Deprem oluşmadan önce doğada meydana gelen bazı değişimler ile depremler arasında bir bağlantı olduğunu düşünmektedirler.  Deprem olmadan sarsıktı olacak bölgede ki kaynak sularında Radon birikmesi, yeraltı su seviyelerinin yükselmesi, elektromanyetik değişimler ve hatta garipleşen hayvan davranışlarının deprem tahmininde bize yardımcı olabileceğini düşünmektedirler. Örneğin büyük bir deprem olmadan önce yeraltında ki kayalarda kılcal çatlaklar adı verilen küçük çatlaklar meydana gelir. Oluşan bu çatlaklar sayesinde topraktan süzülen su kolayca yer altına süzülür buda yer altı su seviyesinde çok büyük değişimlere neden olur. Aynı çatlaklardan yer altında radyoaktif olarak bulunan ve bazı mineralleri çürüten Radon yeryüzüne çıkar. Buda yeryüzünde radon miktarının artmasına sebep olur.  Bilim insanları doğayı inceleyerek bir bölgede deprem olabileceğini tahmin edebilmelerine rağmen bu depremin tam olarak ne zaman ve kaç şiddetinde oluşabileceğini tahmin etmek oldukça zor bir iştir. Ancak her deprem olmadan önce bu ön sinyaller ortaya çıkmayıp tam tersi deprem yaşandıktan sonra bu olaylar da gerçekleşebildiğinden bu durum bilim insanlarını oldukça zorlamaktadır. Depremler yeryüzünün birkaç kilometre altında meydana gelmektedir tabi ki de deprem olmadan önce depremin merkezinde yani yerin altında bazı sinyaller vardır. Ancak yeraltında olup biten her şeyi gözlemleyemediğimizden dolayı biz bu sinyalleri şuan için göremiyoruz. Özellikle de bu sinyallerin tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz için bu iş samanlıkta iğne aramaktan daha zor bir şeydir.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.